Türkçe

Davacı vekili mahkememize sunduğu 00/00/0000 günlü dava dilekçesinde; "Müvekkil , davalı ile yaklaşık 0 ay önce 00.00.0000 tarihinde evlenmiştir. Davalı yan özbekistan vatandaşı olup evlilik öncesi tarafları ortak arkadaşları tanıştırmıştır. Taraflar evlilik birliği öncesinde çok fazla birlikte zaman geçirip birbirleriniTam anlamıyla tanımadan evlenmişlerdir. Evlilik öncesinde aralarındaki sorunların evlilik birliği ile ortadan kalkacağı düşüncesi ile nikah kıymış iselerde aralarındaki sorunlar daha da artmış ve davalı, müşterek konutu terkederek İzmir iline tanıdıklarının yanına gitmişlerdir. Evliliklerinin daha ilk günlerinde taraflar yemek yapma, ev işi görme ve davalının müvekkile onur kırıcı davranışlarda bulunması nedeniyle ciddi anlamda tartışmışlardır. Bu tartışmalara tarafların tanışmasına ön ayak olan arkadaşları da tanık olmuştur. Müvekkil her zaman evlilik birliğinin huzur ve mutluluk içinde devam etmesi için çabalamıştır. Dolayısıyla, evlilik birliğinin sona ermesinde müvekkile atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Buna karşın davalı taraf, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukların bilincinde olmamış, müvekkile karşı sürekli anlayışsızca davranmış, müvekkili ne arayıp ne sormuş , müvekkilin kazandığı maaş ücretlerini davalı taraf alıp kendi uhdesinde kullanmış, müvekkile karşı sevgi ve saygı göstermemiştir. Sonuç olarak, davalı taraf evlilik birliğinin sona ermesinden ağır kusurlu olarak sorumludur. Davalı tarafın tüm bu kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliği temelinden sarsılmış ve evlilik birliğinin devamı müvekkil açısından çekilmez hale gelmiştir. Şöyleki; Müvekkil davacı koca işi gereği akşama kadar sokaklarda çalıştığı için eve geldiğinde eşinden sıcak bir karşılama bir güler yüz beklemesine karşın durum bunun aksi olmuştur. Davalı yan evine gelen eşine bırakın güler yüz göstermeyi kapıya dahi çıkmamıştır. Evlilik birliğinden beklentisini davalı eşine anlatmaya çalıştığında ise durum daha da sarpa sarmış ve her defasında taraflar arasında telafisi imkansız yaralar açan tartışmalar yaşanmıştır.Bu tartışmalar esnasında davalı her seferinde müvekkili sevmediğini, kendisiyle evlendiği için çok pişman olduğunu, vb müvekkilin onurunu kırıcı cümleler kurmuştur. Hatta müvekkile "sen çalışmak için evden çıkıyorsun ben senin nereye gittiğini bilmiyorum" diyerek müvekkile iftira dahi etmektedir. Davalı yan evlendikleri günden beri müvekkili aşırı derecede kıskanmakta müvekkili tabiri caizse işe dahi göndermek istememektedir. Bu durum o kadar ileri gitmiştir ki evlendikleri günden davalının ortak konutu terkettiği güne kadar müvekkil ailesi ile dahi görüşememiştir. Tüm bunlar üzerine taraflar arasında ki kültürel farklılıklarda eklenince evlilik birliği müvekkil açısından çekilmez bir hal almıştır. Müvekkil son olarak müşterek konutu terk edip giden davalı ile iletişime geçmeye çalışmış kendisine hiçbir açıklama dahi yapılmamış "İzmir'e geldim seni sevmiyorum ne diye beni arayıp duruyorsun vb" cümlelerle muhatap olmak zorunda kalmıştır. Müvekkilim evliliğin devamı için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmış karşılığında tartışma, aşağılanma ve hakaretten başka birşey görmemiştir. Son olarak ortak konutu da terk eden davalı evlilik birliğini temelinden sarsmıştır. İşbu durumlar sebebiyle taraflar arasında fiili ayrılık başlamış olup son olarak da davalı tarafın evi terketmesi ile birlikte tarafların evliliğin devamını sağlama iradesinin tamamen yok olduğu açıktır. Yukarıda bahsedilen nedenler ışığında davacı müvekkilimin evliliğin bitmesinde hiçbir kusuru yokken davalının müvekkilimi istemediğine dair söylemleri ve başına buyruk hareketleri sebebiyle davalı tarafın evliliğin son bulmasında tam kusurlu olması sebebiyle Sayın Mahkemeniz nezdinde işbu davayı açmak zaruri olmuştur. Yukarıdaki açıklamalar ve Sayın Mahkeme tarafından re'sen nazara alınacak diğer hususlar ışığında Tarafların Şiddetli Geçimsizlik ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle boşanmalarına, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi" talep ve dava etmiştir.



Arapça

وفي العريضة المؤرخة في 00/00/0000 والمقدمة إلى محكمتنا من قبل محامي المدعي؛ تزوج الموكل من المدعى عليها قبل حوالي ثلاثة أشهر في 00/00/0000. الموكل مواطن أوزبكي، وقد عرّفهما أصدقاؤهما المشتركون على بعضهما قبل الزواج. تزوج الطرفان دون أن يقضيا وقتًا طويلًا معًا قبل الزواج، ودون أن يتعرفا على بعضهما البعض بشكل كامل. ورغم أنهما تزوجا قبل الزواج بفكرة أن المشاكل بينهما ستنتهي بالزواج، إلا أن المشاكل بينهما تفاقمت، فغادرت الموكلة السكن المشترك وذهبت إلى إزمير للإقامة مع معارفها. في الأيام الأولى من زواجهما، نشب خلاف حاد بين الطرفين حول الطبخ والأعمال المنزلية وسلوك الموكلة المهين. وقد شهد على هذه الخلافات الأصدقاء الذين بادروا بتعارف الطرفين. سعى الموكل دائمًا إلى استمرار الزواج في سلام وسعادة. لذلك، لا يوجد أي خطأ يمكن أن يُعزى إلى الموكلة في إنهاء الزواج. من ناحية أخرى، لم يكن الموكل على دراية بالمسؤوليات التي فرضها عليه الزواج، وكان يتصرف باستمرار بطريقة غير مراعية تجاه... العميل، لم يتصل العميل ولم يسأل عن الأمر، بل استولى المدعى عليه على أرباح العميل واستخدمها لمصلحته الخاصة، ولم يُظهر له الحب والاحترام. ونتيجةً لذلك، يتحمل المدعى عليه مسؤولية إنهاء الزواج كخطأ جسيم. ونتيجةً لهذه السلوكيات الخاطئة من جانب المدعى عليه، اهتزت أركان الزواج وأصبح استمراره لا يُطاق بالنسبة للعميل. على الرغم من أن العميل، الزوج المدعي، كان يتوقع ترحيبًا حارًا وابتسامة من زوجته عند عودته إلى المنزل لأنه كان يعمل في الشوارع حتى المساء بسبب عمله، إلا أن الوضع كان عكس ذلك تمامًا. لم يطرق المدعى عليه الباب حتى، ناهيك عن إظهار ابتسامة لزوجته التي كانت تسكن بجواره. وعندما حاول شرح توقعاته من الزواج لزوجة المدعى عليه، تفاقم الوضع، ووقعت خلافات تسببت في جروح لا تُلتئم بين الطرفين في كل مرة. وخلال هذه الخلافات، كان المدعى عليه يردد دائمًا أنه لا يحب العميل، وأنه نادم على الزواج منها، وما إلى ذلك، مما أضر بشرف العميل. حتى أنه قال: للموكل: "أنت ستغادر المنزل للعمل، لا أعرف إلى أين تذهب". حتى أنه يشوه سمعة الموكل. كان المدعى عليه يغار منه بشدة منذ زواجهما، ولا يريد حتى إرساله للعمل، إن صح التعبير. وصل الأمر إلى حد أنه منذ زواجهما وحتى مغادرة الموكل للسكن المشترك، لم يتمكن الموكل حتى من مقابلة عائلته. ومع إضافة الاختلافات الثقافية بين الطرفين إلى كل هذا، أصبح الزواج لا يُطاق بالنسبة للموكل.وأخيراً حاول العميل الاتصال بالمدعى عليه الذي غادر السكن المشترك، ولم يتم تقديم أي تفسير له. كان عليه أن يتعامل مع جمل مثل "لقد أتيت إلى إزمير، أنا لا أحبك، لماذا تستمر في الاتصال بي، وما إلى ذلك". لقد بذل موكلي كل التضحيات الممكنة لمواصلة الزواج ولم يتلق في المقابل سوى الحجج والإذلال والشتائم. وأخيراً غادر المتهم السكن المشترك وهزّ كيان الزوجية إلى الصميم. ونتيجة لهذه الظروف بدأ الانفصال الفعلي بين الطرفين، وأخيرًا، مع خروج المتهم من المنزل، يتبين أن رغبة الطرفين في استمرار الزواج قد اختفت تمامًا. وفي ضوء الأسباب المذكورة أعلاه، وفي حين لم يكن لدى موكلي المدعي أي خطأ في نهاية الزواج، فقد أصبح من الضروري رفع هذه الدعوى أمام محكمتكم الموقرة، حيث أن المدعى عليه هو المسؤول بشكل كامل عن نهاية الزواج بسبب تصريحات المدعى عليه بأنه لا يريد موكلي وأفعاله المتعمدة. وفي ضوء التوضيحات المذكورة أعلاه وغيرها من المسائل التي يتعين على المحكمة الموقرة أن تأخذها في الاعتبار بحكم منصبها، فقد طلبت المحكمة وأقامت دعوى قضائية "للبت في طلاق الطرفين بسبب عدم التوافق الشديد والاهتزاز الأساسي لاتحاد الزواج، وتحميل الطرف الآخر نفقات التقاضي وأتعاب المحامي.



(5000 karakter kaldı)
Türkçe
Arapça

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR